-
1 hafta
неде́ля (ж)* * *неде́ляhafta arasında / içinde — на неде́ле
hafta başı — нача́ло неде́ли
haftada bir — раз в неде́лю
hafta sonu — коне́ц неде́ли
••- o hafta sekiz gün dokuz bizdedir! -
2 baş
бас (м)* * *1.1) голова́ тж. перен.başım ağrıyor — у меня́ боли́т голова́
2) головна́я / нача́льная часть (чего-л.)yazının başı — нача́ло статьи́
3) глава́, руководи́тельekip başı — руководи́тель брига́ды
4) верши́на, маку́шка5) голо́вка (чего-л.)çıban başı — голо́вка чи́рья
6) нача́ло (чего-л.)ay başında — в нача́ле ме́сяца
hafta başı — нача́ло неде́ли
7) голо́вка ( при перечислении как счётное слово)beş baş soğan — пять голо́вок лу́ка
otuz baş koyun — три́дцать голо́в ове́ц
8) мор. нос, носова́я часть ( корабля)9) пла́та посре́днику ( при обмене денег)2.1) гла́вный, ста́ршийbaş aktör — веду́щий актёр
2) гла́вный, основно́й3. = başına, başındaparlamentonun baş vazifesi — гла́вная зада́ча парла́мента
у, к, за, о́коло, вокру́гbaşınà üşüşmek — собра́ться, столпи́ться о́коло...; собра́ться, столпи́ться вокру́г кого-чего
iş başına — за де́ло
masa baş ına — за стол, к столу́
ocak başında — у очага́
başta — а) в нача́ле, снача́ла; б) во главе́
baştan — снача́ла, сно́ва
baştan başa — с нача́ла до конца́, целико́м
••- baş ağrısı
- başını ağrıtmak
- başını alamamak
- başını alıp gitmek
- başından aşağı kaynar sular dökülmek
- baştan aşağı
- baştan ayağa
- başından aşkın
- başından atmak
- baş bağlamak
- baş başa
- başını bağlamak
- başında beklemek
- başı belâya girmek
- başını belâya sokmak
- başına bir hâl geldi
- başında bulunmak
- başta bulunmak
- başından büyük işlere girişmek
- baştan çıkarmak
- başına çıkarmak
- başa çıkmak
- başına çıkmak
- başına çorap örmek
- başını derde sokmak
- başı dertte
- başına devlet kuşu konmak
- başının dikine gitmek
- başını dinlemek
- başı dönmek
- başında durmak
- başının etini yemek
- başa geçmek
- başına geçmek
- başta gitmek
- başı göğe ermek
- baş göstermek
- başını istemek
- başına iş açmak
- baş kaldırmak
- baş kaldırmamak
- başını kaldıramamak
- başını kaşımağa vakti olmamak
- başını koltuğunun altına almak
- baş komak
- baş koymak
- başından korkmak
- başını kurtarmak
- başınız sağ olsun!
- başına sarmak
- baştan savmak
- başını taştan taşa vurmak
- baş tutmak
- başı tutmak
- baş üstüne!
- başını vermek
- başına vurmak
- başını yemek
- başı yukarıda
- başı yumuşak
- en başta -
3 için
для* * *1) для, ра́ди, из-заsizin için bir kitap getirdim — я принёс для вас кни́гу
para için — ра́ди / из-за де́нег
2) для, наbu şapka sizin için büyük — э́та шля́па на вас велика́
3) наkitabı bir hafta için aldı — он взял кни́гу на одну́ неде́лю
4) по (в сочет. с мест. указывает на субъект, воспринимающий, осознающий что-л.)benim için çok enteresan bir şeydi — по мне, по моему́ мне́нию э́то была́ о́чень интере́сная вещь
5) заbu eşyalar için kaç lira ödediniz? — ско́лько лир вы отда́ли за э́ти ве́щи?
6) о, проsizin için bir şey demedi — про вас он ничего́ не сказа́л
7) (с формой -mak, -ması) что́бы; для того́, что́бы; ра́ди то́го, что́бы; с тем, что́бы8) (с формой -dığı / -acağı) так как; потому́ что; ввиду́ того́ что9) (в сочет. с именами образует клятвенное заверение, клятву)çocukların başı için — кляну́сь детьми́
namusum hakkı için — кляну́сь че́стью
См. также в других словарях:
hafta başı — is. Haftanın ilk günü … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafta — is., Far. hefte Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem Birleşik Sözler hafta arası hafta başı hafta içi hafta sonu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hafta sekiz, gün dokuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabul — is., lü, Ar. ḳabūl 1) Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden. C. S. Tarancı 2) Konukları veya işi olanları yanına, katına alma Kış yaklaştığı için Nevin in hafta başı kabulleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
her — sf., Far. her Teklik adlara tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, ... in hepsi anlamını veren söz Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi. H. E. Adıvar Birleşik Sözler her bir her biri hercai her daim her dem … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısaca — sf. 1) Oldukça kısa, biraz kısa Mutfakta kısaca boylu, kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık. M. Ş. Esendal 2) zf. Kısa olarak, özetle O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi … Çağatay Osmanlı Sözlük